بِسۡمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحۡمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

وَإِذَا ٱنقَلَبُوٓاْ إِلَىٰٓ أَهۡلِهِمُ ٱنقَلَبُواْ فَكِهِينَ ٣١

Ailelerinin yanına döndüklerinde, eğlenerek dönerlerdi.

– İbni Kesir

وَإِذَا رَأَوۡهُمۡ قَالُوٓاْ إِنَّ هَٰٓؤُلَآءِ لَضَآلُّونَ ٣٢

Onları gördükleri vakit; muhakkak bunlar sapıklardır, derlerdi.

– İbni Kesir

وَمَآ أُرۡسِلُواْ عَلَيۡهِمۡ حَٰفِظِينَ ٣٣

Halbuki onlar, bunların üzerine gözcüler olarak gönderilmemişlerdir.

– İbni Kesir

فَٱلۡيَوۡمَ ٱلَّذِينَ ءَامَنُواْ مِنَ ٱلۡكُفَّارِ يَضۡحَكُونَ ٣٤

İşte bugün de iman edenler, o kafirlere gülerler.

– İbni Kesir

عَلَى ٱلۡأَرَآئِكِ يَنظُرُونَ ٣٥

Tahtlar üzerinde, bakarak,

– İbni Kesir

هَلۡ ثُوِّبَ ٱلۡكُفَّارُ مَا كَانُواْ يَفۡعَلُونَ ٣٦

O küfredenler, yapageldiklerinin cezasına çarptırıldılar mı diye?

– İbni Kesir

AYARLAR
Okuyucu